WCgamerS Chat Kutusu

Sitemizde sorunsuz dolaşmak için Mozilla Firefox tarayıcsını öneriyoruz.

WCgamers

Karakter: Arthas Menethil

Özet

Arthas Menethil,Lordaeron'nun taç giymiş prensi,Silver Hand'in (Gümüş El) şövalyesi ve Kral II. Terenas Menethil'in oğlu ve tahtın varisidir.Uther the Lightbringer tarafından bir Paladin olarak yetiştirildi ve kibar büyücü Jaina Proudmoore'la romantik bir ilişkisi vardı.

Gelecek vaadeden biri olmasına rağmen Arthas,Azeroth'un gelmiş geçmiş en güçlü ve kötü kişilerinden biriydi.Lanetli kılıç Frostmourne'u alarak Death Knight (Ölüm Şövalyesi) oldu,Lordaeron'u yıkmak için Scourge'e liderlik etti ve Lich King'le birleşti.

Lich King'in dominant kişiliği olarak yıllar boyu idare ettikten sonra Arthas,Horde ve Alliance akıncılarıyla girdiği savaşta yenilgiye uğradı.Arthas babası Kral Terenas'ın ruhunun kollarında öldü ve başka bir asil ruh tarafından alınması için,Scourge'un gücünü içinde barındıran Lich King'in miğferini bıraktı.

 

Arthasın Ölümü ve bozulumuyla ilgili görsel bilgi edinmek için Warcraft 3 videolarını izleyebilirisiniz

 

 

Prens Arthas Menethil

Hikayesi

Prens Arthas Menethil,Birinci Savaş'ın başlamasından 4 yıl önce Kral II. Terenas Menethil'in oğlu olarak doğdu.Küçük prens,Azeroth'un savaştan zarar gördüğü,Alliance'ın dağıldığı ve ufukta daha koyu bulutların göründüğü bir zamanda büyüdü.Küçük bir çocuklarken Varian Wrynn ile arkadaş oldular.

Kral II. Terenas Menethil



Varian Wrynn



Gençken,Dwarf kralı Magni Bronzebeard'ın (Tunçsakal) kardeşi Muradin Bronzebeard tarafından savaş eğitimi gördü ve kılıç ustası oldu.Uther the Lightbringer'ın vesayeti altında Arthas 19 yaşındayken Knights of the Silver Hand'e (Gümüş El'in Şövalyeleri) alındı.Tören,Stormwind Şehri'ndeki Cathedral of Light'da (Işık'ın Katedrali) yapıldı ve törende Arthas'a,Light's Vengeance (Işık'ın İntikamı) adında kutsal bir topuz verildi.

Muradin Bronzebeard



Uther the Lightbringer



İnatçı ve aceleci tavırlarına rağmen Arthas ünlü bir savaşçı oldu.En ünlü kahramanlıklarından biri ise Zul'Aman'nın orman Troll'lerinden bir grup Quel'Thalas'a saldırdığında onlara karşı saldırı düzenlemesiydi.

Bu sırada Arthas,Daelin Proudmoore'un en küçük kızı büyücü Jaina'yla tanıştı.Yıllar boyunca arkadaş olarak yakınlaştılar ardından ilişkileri romantikleşti.Birbirlerine çok aşıklardı.Ancak Arthas birlikte olmalarına hazır olup olmadıklarını sorgulamaya başladı.Arthas aniden ilişkilerine son verdi bu sayede Jaina,Dalaran'daki büyü derslerine odaklanabilirdi ve Arthas,Lordaeron'a verdiği vaatlerine odaklanabilirdi.Kısa bir süre sonra ikiside aşklarını yeniden alevlendirmeye karar verdi ama bu olay Scourge'ün istilasının başlangıcı sırasındaydı ve ikisininde hayatını sonsuza dek değiştirecekti.

Jaina Proudmoore



Ön-Bozulma,Silver Hand Şövalyesi

Undead'in Vebası

Sorunlar Lordaeron'u karıştırmaya başlamıştı.Orc'lar tutsak kamplarından kaçmış ve vebanın kuzeydeki toprakları ele geçirdiği haberi yayılmıştı.Arthas ve Uther,Strahnbrad'a,şehri Orc akıncılardan korumak için gönderilmişti.Genç prens,siyah ejder Searinox'u öldürdü ve kalbinin bir ateş küresine çevrilmesi için Feranor Steeltoe'ya (Çelikparmak) verdi.Arthas bu büyülü itemi akınların lideri,Blackrock Clan'ının (Karakaya Klanı) kılıç ustasını öldürmek için kullandı.

Ancak daha büyük bir tehlike,Undead vebası diye birşey ortaya çıktı.Jaina ve Yüzbaşı Falric,henüz 23 yaşında olan ve tuhaf vebayı araştıran Arthas'a eşlik etmeleri için gönderildiler.Vebanın yayıldığı bir tahıl ambarında Undead ordusuyla savaştılar.Büyücü Kel'Thuzad'ı Brill'in merkezinde kuşattılar ve Andorhal'a kadar kovaladılar.

Kel'Thuzad önceden depolanmış tahılları enfekte etmiş ve uzaktaki kasabalara göndermişti.Arthas onu öldürmeden önce Kel'Thuzad,Mal'Ganis adında bir Nathrezim iblisinden bahsetti ve onun Scourge'ü yönettiğini söyledi.Jaina ve Arthas onunla yüzleşmek için kuzeye,Stratholme'a seyahat ettiler.

Seyahat sırasında Arthas ve Jaina dinlenmeyi umdukları Hearthglen'de durdular.Dinlenmek yerine,yaklaşan bir Undead ordusu haberiyle uyarıldılar.Arthas,Jaina'ya şehri korumak için geride kalan Uther'ı bulmasını ve yardımının gerektiğini belirtmesini emretti.Arthas,vebanın sadece toplu bir katliam olmadığını anladı ve masum kasaba halkını Undead yaratıklara dönüştürdüğünü gördü.Arthas'ın orduları zar zor kasabayı koruyordu ve yenilmenin eşiğindelerdi ancak Uther arkasında destek birliklerle yetişti ve kasabayı kurtardı.

Stratholme'a giderken Arthas esrarengiz kahin Medivh'le tanıştı.Terenas'a verdiği tavsiyenin aynısını ona da verdi (Kalimdor'un batısına seyahat etmesi).Arthas,yerinin halkının yanı olduğunu ve onları terketmeyeceğini savundu.Jaina,kahinin haklı olabileceğini söyledi ama Arthas onu umursamadı ve Stratholme'a olan yolculuğuna devam etti.

Stratholme İtlafı

Vardığında Arthas tahılın çoktan dağıtıldığını gördü ve köylülerin yakında Undead olacaklarını biliyordu.Uther'a ve şövalyelerine tüm kasabayı tasfiye etmelerini emretti.Dehşete kapılmış olan Uther,Arthas'ı azarladı ve ona kral olsa bile bu emri yerine getirmeyeceğini söyledi.Uther'ın vatan haini olduğunu ilan ederek Arthas,Knights of the Silver Hand'i dağıttı.Askerlerinden bir kaçı Uther'la gitti -Jaina dahil- ve Arthas,ona sadık olanlarla kalıp şehirdeki enfekte olmuş kasaba halkını katletti.

Arthas,Stratholme



Arthas Stratholme halkını kesmeye başladığında,kasaba halkının ruhlarını isteyen Mal'Ganis'i gördü.Arthas,Mal'Ganis ulaşmadan önce halkı yoketmeye çalıştı.Sonunda,Arthas Dreadlordl'a bu işi sonlandırmak için son bir kapışma istedi.Mal'Ganis kaçtı ve onla Northrend'de görüşeceğine yemin etti.Ardından Arthas,Stratholme'u ateşe verdi.O gün Arthas birşeyi anladı,vebayı durdurmak için olan yetersizliği onu yakında izleyeceği soğuk ve yanlız bir yola sürükleyecekti.

Northrend

Arthas ordularının bir bölümüyle Mal'Ganis'i takip etti.Bir ay sonra Daggercap Bay'e (Hançerkını Koyu) vardılar.Kamp kurmak için uygun bir yer ararlarken,Arthas'ın adamları Dwarf kâşifler birliği tarafından tanınmadan önce top ateşine tutuldu.Arthas arkadaşı ve eski akıl hocası Muradin Bronzebeard'e (Tunçsakal) rastladığı için şaşkındı.İlk başta Muradin,Arthas'ın,lanetli kılıç Frostmourne'u ararlarken Undead tarafından kuşatılan adamlarını kurtarmak için gelen ekibe liderlik ettiğini sandı.Arthas bu karşılaşmanın sadece tesadüf olduğunu belirtti.Birlikte yakınlardaki Undead kamplarını yokettiler ancak hala Mal'Ganis'ten bir iz yoktu.

Arthas ve Muradin Frostmourne'u aramak için gittiklerinde Lordaeron'dan bir elçi geldi ve Yüzbaşı Luc Valonforth'la konuştu.Uther ve Terenas'ın emirlerini iletti.Talimatta,Arthas ve adamlarının hemen eve dönmeleri emrediliyordu.Arthas üsse döndüğünde adamları kışlayı terketmiş ve gemilerinin olduğu ormana doğru yola çıkmıştı.Arthas'ın,Mal'Ganis'i yoketmeden eve dönmeye niyeti yoktu.Yerli lejyonerlerin yardımıyla,adamlarından önce vardı ve gemileri yaktı.Adamları vardığında Arthas lejyonerlere ihanet etti,onları gemileri yakmayla suçladı ve Yüzbaşı onları öldürdü.Arthas adamlarına eve gitme niyetlerinin olmadığını ve geri dönmenin tek yolunun Northrend'de zafer yaşamak olduğunu söyledi.

Lanetli Kılıç Frostmourne

Arthas Frostmourne'u bulmak için ordularıyla Drak'Tharon Keep'e yola çıktı.Vardığında Mal'Ganis ona belirdi ve ölümü hakkında kehanette bulundu.Arthas Frostmourne'u aramak için Muradin'le gitti ve yüzbaşını kampı koruması için bıraktı.

Eski bir yol geçidi kullanarak Arthas,Muradin ve adamlarından bir grup,lanetli kılıcın etrafına vardılar.Ardından Arthas,onu kendi iyiliği için Frostmourne'dan uzak tutmaya çalışan bir Gardiyan'la karşılaştı.Gardiyan Arthas tarafından öldürüldü ve Muradin'le ödüllerine kavuştular.Muradin bir yazıt okudu ve Arthas'a kılıcın lanetli olduğunu söyledi ve ona ''Bırak onu Arthas ! Bu işi unut ve adamlarını evlerine götür !'' ama Arthas kılıcı almayı kafaya koymuştu.Arthas mağaranın ruhlarından kılıcın buz hapsinden serbest bırakılmasını istedi ve karşılığında herhangi birşey verebileceğini ya da bir bedel ödeyebileceğini söyledi,halkını kurtarmasına izin vermeleri şartıyla.Silah serbest bırakıldığında bir buz kütlesi Muradin'e saplandı.Arthas,Muradin'e yardım etmek için yanına gitti ama Frostmourne'nun aklına soktuğu bir düşünce onu vazgeçirdi.Arthas kutsal savaş çekici Light's Vengeance'i bıraktı ve Frostmourne'u aldı.Ardından Muradin'i ölüme terkedip üsse döndü.Frostmourne'la Arthas,Mal'Ganis'in kölelerini öldürdü ve sonunda iblisle karşı karşıya geldi.

Arthas'ın Frostmourne'u Alışı



Mal'Ganis ona duyduğu sesin,Lich King'in sesi olduğunu söyledi.Ancak Arthas duyduğu sesin onu öldürmesini söylediğini belirttiğinde Dreadlord şaşırdı.Dreadlord'u öldürdükten sonra Arthas ordularını kendilerini korumaları için bırakıp donmuş kuzeye kaçtı.Ardından Arthas geriye kalan ruh sağlığınıda yitirdi.

Bozulma,Lich King'in Şampiyonu

İhanet

Aylar geçtikten sonra Arthas Lordaeron'a geri döndü ve krallık,şampiyonları geldiği için sevindi.Arthas tahtın önünde eğildi ardından babasına,Kral Terenas'a doğru yürüdü ve onu Frostmourne'la öldürdü.Kralın kanlı ve kırık tacı o günden beri kayıp.

Babasını Öldürmeden Önce



Arthas olay yerinden kaçtı ve Balnir Farmstead'e (Balnir Çiftliği) gitti.Orada büyülü güçlerini,sadık bineği Invincible'ı (Yenilmez) Undead olarak uyandırmak ve tekrar bineği olarak hizmet vermesi için kullandı.

Arthas ve Invincible



Haftalar sonra Arthas,Vendermar köyünde yeni efendisi Lich King'in emrinde tekrar ortaya çıktı.Orada Tichondrius the Darkener ile tanıştı,Mal'Ganis gibi bir Dreadlord.O Dreadlord'un Mal'Ganis olduğunu ve intikam için geri geldiğini sandı ve tehdit etti ancak Dreadlord onu yaptıklarından dolayı tebrik etmek için gelmişti.Konuşurlarken Arthas artık yaptıklarından hiç pişmanlık duymamaya başladığını söyledi.Tichondrius o kılıcın ruhları çalmak için tasarlandığını ve Arthas'ın kendi ruhunun,kılıç tarafından alınan ilk ruh olduğunu söyledi.

Arthas,Cult of the Damned'ın (Lanetlilerin Tarikatı) üyeleriyle Vandermar'da görüştü ve onların büyülü yetenekleriyle Andorhal'a Kel'Thuzad'ın cesedini canlandırmaya gitti.Kilisenin mahzenini koruyan gardiyan Gavinrad the Dire'ı öldürdü ve Kel'Thuzad'ın kalıntılarını topladı.Bu olay Kel'Thuzad'ın hayaletini bir silüete soktu ve Kel'Thuzad,Arthas'a Dreadlord'lara güvenmemesini söyledi.Arthas sessizce bunu düşündü.

Kel'Thuzad'ın kalıntıları kötü bir şekilde çürümüştü ve canlandırılması için Quel'Thalas'daki Sunwell'e (Güneşkuyusu) götürülmesi gerekiyordu.Tichondrius,Arthas'ı büyülü bir vazoyu alması için gönderdi bu vazo Kel'Thuzad'ın kalıntılarını taşımaları için kullanabilirdi.Ancak vazo Knights of the Silver Hand'de korunuyordu.Arthas iki Paladin'i öldürdü,ihanetini kınamış olan Ballador the Bright (Parlak) ve Sage Truthbearer (Hakikattaşıyıcısı).Ardından Uther the Lightbringer'la karşılaştı ve Uther ona vazonun,babasının,Terenas Menethil'in küllerini taşıdığını söyledi.Arthas akıl hocasını öldürdü ve vazoyu ele geçirdi.Babasının kalıntılarını döktükten sonra Kel'Thuzad'ınkileri koydu ve Quel'Thalas'a olan uzun yolculuğuna başladı.

Quel'Thalas'ın Düşüşü

Arthas,Ranger-General Slyvanas Windrunner (Rüzgarhabercisi) tarafından liderlik edilen Elf'lerden ağır bir direnmeyle karşı karşıya kaldı.Güçlerini Undead ordularının önüne sürüp Slyvanas'ın halkını yavaşça Silvermoon'a doğru uzanan cephenin gerisine çekti.Sylvanas büyük Elf şehrini Scourge'ün geldiği haberiyle uyarmaya çalıştı ama Arthas onun kamplarını yoketti ve Ranger-General'i öldürdü.Arthas'a göre yaptığının saygısızlık olduğu ve Lich King'in onu köleleştirmesini istediği için,bunu ona ödetmek istedi ve ruhunu yozlaştırıp korkunç bir Banshee'ye (Ölüm Perisi) çevirdi.Ona kendi halkını öldürmesi için baskı yaptı.

Banshee Ayini



Undead Sylvanas Windrunner



Yanında Scourge'un ordularıyla Arthas Silvermoon'u (Gümüşay) yoketti ve şehri yıkıntıların altında bıraktı.Sunwell'e giderken giderken Quel'Thalas'ın Yüce Kralı yaşlı Anasterian Sunstrider'la karşılaştı ve neredeyse çaba harcamadan onu öldürdü.Ardından Sunwell'i,Kel'Thuzad'ı hayata döndürüp Undead Lich olarak uyandırmak için kullandı.

Dalaran Tahribatı

İkili Alterac'a vardığında Kel'Thuzad,Arthas'a ''İkinci İstila''yı ve Lich King'in planlarını kapsamlı bir şekilde anlattı.Kel'Thuzad,Alterac'a Blackrock Clan'ı (Karakaya Klanı) yoketmek için gitti çünkü klanın Orc'ları,Lich'in şeytan lordu Archimonde'la konuşabileceği bir iblis geçidinin kontrolünü barındırıyordu.Scourge Orc'ları imha etti ardından Kel'Thuzad Archimonde'dan emirleri aldı ve Mage'lerin şehri Dalaran'a yola çıktılar.Archimonde onlara Medivh'in büyü kitabını almaları talimatını verdi bu sayede Kel'Thuzad,Archimonde'u Azeroth'a ışınlayabilirdi.

Kirin Tor'un istilayı geri püskürtmek için olan yiğit çabalarına rağmen Scourge takviye kuvvetleri yenilgiye uğratıp büyülü savunmalarını aştı ve Başbüyücü Antonidas'ı öldürüp Book of Medivh'i (Medivh'in Kitabı) ele geçirdi.

Arthas ve orduları Mage'lerin karşı saldırısını geri püskürttü bu arada Kel'Thuzad şeytan lordunu ışınlamaya başlıyordu.Archimonde vardığında Lich King'in artık Lejyon'nun komutası altında olmadığını ve Tichondrius'un Scourge'un komutası altında olduğunu söyledi.Arthas,Kel'Thuzad'la aralarında ne geçtiğini merak ettiği için yanlarına gitmişti ama Lich,herşeyin Lich King'in öngördüğü üzre gittiğini söyledi.İkili gittiğinde Archimonde şehirden intikamını aldı ve Dalaran'ı güçlü ve tek bir ayinle yoketti.

Archimonde'la Kel'Thuzad'ın Görüşmesi



Arthas'ın sahneye tekrar çıkışı Kalimdor'da,Tichondrius Skull of Gul'dan'nın (Gul'dan'nın Kafatası) arcane güçlerini kullanırkendi.Arthas,yeni salıverilmiş iblis avcısı Illidan'a kafatasının güçlerini kendi için nasıl kullanacağını anlattı ve böylece Tichondrius'u öldürebileceğini söyledi.Illidan bu planı kabul etti ve Arthas tekrar kayboldu.

Tichondrius the Darkener



Lordaeron'a Dönüş

Archimonde üç tane Dreadlord'u,halkın kontrol altında olduğunu garanti etmek ve Ner'zhul'un kurnaz hizmetçilerine göz kulak olmaları için Lordaeron'nun mahvolmuş bahçesinde bıraktı.Şeytan lordu öldürüldüğünde her nasılsa bundan haberdar değillerdi.Ancak bu birkaç ay sonra,Arthas tahtını ele geçirmek için geldiğinde değişti.Dreadlord'ları tehdit etti ve onlar kaçtıktan sonra Sylvanas'la Kel'Thuzad'ı yanlarında olması için çağırdı.Birlikte,Dagren the Orcslayer (Orkkatili),Halahk the Lifebringer (Hayatveren) ve Magroth the Defender (Koruyucu) adlı Paladin'ler tarafından yönetilen mültecileri ezdiler.Her nasılsa savaşın doruk noktasında Arthas'a acı verici bir inme indi ve Lich King'in onu çağırdığını hissetti.Azalmış güçlerine rağmen Arthas geriye kalan insanları öldürene kadar savaştı.

Arthas'ın Dreadlord'larla Karşılaşması



Arthas,Lich King'in gücünün azaldığını biliyordu ve o andan itibaren Sylvanas artık kontrolü altında değildi.Sylvanas saklı bir şekilde üç Dreadlord'la buluştu ve onlara Lich King'in gücünün zayıfladığını söyledi bu sayede intikamını alabilecekti.

Arthas başkentte pusuya düşürüldü ve içinde güçlü abomination Bloodfeast'in (Kanziyafeti) bulunduğu Dreadlord'ların ordularına karşı savaşması için sadık kullarını toplaması için zorlandı.Şehrin sınırlarına vardığında bir grup Banshee onu kurtardı ve onların Sylvanas tarafından,onu uzaktan güvenli bir şekile göz kulak olmaları için gönderildiklerini söylediler.Her nasılsa ormanda boş bir yer bulduklarında Arthas,Lich King'den başka bir his aldı ve kendisine ihanet edildiğini anladı.Ardından Sylvanas belirdi ve Arthas'ı felç edici bir okla vurdu.Kel'Thuzad geldi ve son anda onu yakaladı.

Ancak Lich King'in zihinsel haykırışları Arthas'ın aklını deldi.Northrend'e dönmesi söylenmişti çünkü şeytani ordular Frozen Throne'u (Donmuş Taht) yoketmeye çalışıyor ve kendini kral edenin saltanatına son vermeye çalışıyordu.Arthas,Kel'Thuzad'ı Lordaeron'a göz kulak olması için geride bıraktı ve hemen donanmasını hazırlatıp Northrend'e yelken açtı.

Northrend'e Kaçış

Üç hafta sonra Arthas,Northrend'in sahillerine vardı ve beklenmedik bir şekilde,krallıklarının yokedildiği için intikama aç olan Kael'thas'ın başında olduğu Blood Elf'ler tarafından saldırıya uğradı.Ve yine beklenmedik bir şekilde eski Azjol-Nerub kralı,Crypt Lord Anub'arak tarafından kurtarıldı.Kael'thas güvenli bir yere gitmeden önce,öncü birliklerinin öldürülmüş olabileceğini ama asıl orduların o kadar kolay yenilemeyeceğini söyledi.

Arthas bunun doğru olabileceğinden endişelendi ve Icecrown Citadel'e (Buztacı Kalesi) Illidan'dan önce asla yetişemeyeceklerdi,ancak Anub'arak farklı düşünüyordu.Parçalanmış Azjol-Nerub krallığından yani yeraltındaki kısaltmalardan gitme önerisini sundu bu sayede Illidan'ı Glacier'de (Buzul) yenebilirdi.Başka bir seçenek bulamayan Arthas kabul etti.

Anub'arak



Anub'arak,eski mavi ejder ve Malygos'un hizmetçisi Sapphiron'nun stoklarına akın etmeyi ve kendilerini ejderhanın hazineleriyle donatmayı önerdi.Ejderhayı öldürüp bırakmadılar Arthas Sapphiron'u güçlü bir Frost Wyrm (Buz Ejderi) olarak canlandırdı.

Frost Wyrm Sapphiron



Frozen Throne'a Yarış

Azjol-Nerub'un kapılarına geldiğinde Arthas kendisini Dwarf'lar tarafından açılan ateşin içinde buldu.Bu Dwarf'lar Arthas'ın ölüme terkettiği Muradin Bronzebeard'in takipçileriydi.Ve şimdi Muradin'nin sağ kolu Baelgun Flamebeard (Ateşsakal) tarafından yönetiliyorlardı.Sapphiron'u dışarda bırakarak Arthas sadece Baelgun'nun Dwarf'larıyla savaşmadı ayrıca Spider Kingdom'u (Örümcek Krallığı) altüst etmesinden sonra hayatta kalan Nerubian'larlada savaştı.Anub'arak'ın yardımı paha biçilemezdi,Arthas'ın ölümcül yara alabileceği birçok tuzağı etkisiz hale getirmişti.

Arthas Baelgun'la yüzleştikten sonra Dwarf,hareketli toprağın krallığın altındaki eski bir belayı uyandırdıklarını söyledi.Arthas ve Anub'arak krallığın dahada derinlerine indiğinde bela apaçık ortadaydı,Faceless Ones (Yüzsüz Olanlar) güçlü,kötü ve efsane oldukları sanılan bir ırk.Arthas ve Anub'arak inanılmaz güçlü olan Forgotten One'ı (Unutulmuş Olan) bile öldürdü.

Krallığın üst katlarına çıktıktan sonra bir deprem oldu ve Arthas'la Anub'arak'ın yollarını bölüp onları ayırdı.Anub'arak Arthas'a doğru yolunu kazmadan önce genç kral kendi düşünceleriyle yıldırıcı tuzaklardan kurtuldu.Yeniden birleştiklerinde Crypt Lord genç Death Knight'ı övdü ve Ner'zhul'un onu neden şampiyonu olarak seçtiğini şimdi anladığını belirtti.Azjol-Nerub'un dışına çıktıklarında Lich King,Arthas'la tekrar temasa geçti ve Frozen Throne'nun çatladığını ve çatlaktan enerjinin sızdığı için gücünü kaybettiğini söyledi.Ner'zhul,savaşta güçlerine ihtiyacı olacağı için Arthas'a güçlerini geri verdi.

Yeryüzeyine ulaştıklarında hemen Illidan'nın ordularıyla savaşmaları gerekiyordu.Vashj'ın Naga'ları ve Kael'in Blood Elf'leri Arthas'ın kölelerine karşı gelmek için oradaydı.Anub'arak'ın yardımıyla Arthas ordular arasından geçti ve Icecrown Obelisk'lerini (Buztacı Dikilitaşı) büyüyle aktive etti ve Frozen Throne'nun kapılarını açtı.Ancak Illidan onu bekliyordu.

Obelisk'leri Aktive Edişi



Lich King'in Zaferi

Kısa ama şiddetli bir savaştan sonra,Illidan yanlışlıkla bir açık verdi ve Arthas avantajı değerlendirip iblis avcısının göğsüne Frostmourne'la bir kesik açtı.Arthas Icecrown'nun kapılarına doğru döndüğünde Illidan kara düştü.Gitmeden önce Arthas Illidan'ı uyardı ve ona Azeroth'tan ayrılmasını bir daha dönmemesini söyledi.

Arthas buzula girdi ve buza zincirlenmiş sarmal yapıdaki zirveye baktı.Kaderine doğru merdivenleri çıkmaya başladığında terkettiklerinin sesleri aklına girdi.Muradin Bronzebeard'ın,Uther'ın ve Jaina'nın ona seslenişlerini duydu ama görmezden gelip tırmanışına devam etti.Sonunda zirveye ulaştı ve önünde buzlu bir varil gördü.İçinde bir zırh seti vardı,tahta oturan için hazırlanmıştı.Şimdi onun duyduğu tek ses Ner'zhul'un kulak tırmalayıcı fısıltısıydı :

''Kılıcı iade et... döngüyü tamamla... beni bu hapisten kurtar !''

Gücün büyük bir haykırışıyla Arthas,Frostmourne'u Lich King'in buzul hapsine vurdu ve rahatsız edici bir çığlıkla Frozen Throne patladı ve kristalin parçaları yere dağıldı.Ner'zhul'un dikenli miğferi ayağının önüne düştü,Arthas eğildi miğferi aldı ve düşünülemeyecek kadar güçlü olan artifactı kafasına taktı.

(Ner'zhul'un yankılı sesi ve aklıyla) ; ''Şimdi,biz biriz !''

Lich King'in planladığı gibi o an Ner'zhul'un ve Arthas'ın ruhları birleşip güçlü bir varlık haline geldi.Arthas varolmayı bir süreliğine durdurdu ve o artık Azeroth'un tanıdığı en güçlü varlıklardan biriydi,yeni Lich King.

Scourge'ün Lich King'i

Uyurken,Arthas insanlığını aklından çıkardı ve Ner'zhul'un ruhunu bastırdı bu sayede Lich King'in dominant kişiliği oldu.

Arthas,Scourge'e başka bir Azeroth istilası için Lich King olarak liderlik ettikten sonra,Knights of the Ebon Blade (Siyah Kılıcın Şövalyeleri),Argent Crusade (Gümüş Mücadele),Alliance ve Horde'un karşı saldırılarına neden oldu.Bunu yaparkende güçlü kahramanları Northrend'e topladı ve önlerine birçok engel koydu bu sayede zayıfları ayırıp onların dürüstlüklerini sorgulayabilirdi.Dünyanın en güçlü savaşçılarını,yeni şampiyonları yapmayı planladı ve onları kendi memleketlerine olan saldırılarda öncülük etmeleri için kullanacaktı,kendisine yapılanın aynısı.

Ölümü

Horde,Alliance ve Ashen Verdict'in orduları ICC'yi kuşattıktan sonra Tirion Fordring'in liderlik ettiği bir grup akıncı Frozen Throne'a ulaştı.Savaşın başında Lich King Tirion'u bir buz kütlesinin içine aldı ve savaşın ortasında tek bir vuruşla tüm akıncıları aniden öldürdü.En sonunda,Lich King bütün akıncıları Undead olarak uyandırmaya hazırlanırken Tirion kendini serbest kıldı,Ashbringer'la Frostmourne'u parçaladı,içindeki ruhları serbest bıraktı ve Lich King'in planlarını suya düşürdü.Lich King ciddi bir şekilde zayıfladı ve Terenas akıncıları Tirion'nun yanında savaşmaları için uyandırdı.Babasının ruhu tarafından teselli edilirken yatan Arthas babasına ''Bitti mi ?'' diye sordu,Terenas ''En sonunda.Hiçbir kral sonsuza dek hüküm sürmez,oğlum.'' diye yanıtladı.Arthas sadece karanlık gördüğünü söyledi arkasından gözleri tersine döndü ve eli cansız bir şekilde yere düştü.

Tirion Fordring



Mezarı

Resmi olmamasına rağmen Stormwind mezarlığında Arthas'ın olduğuna inanılan ve üstünde Lordaeron simgesi olan büyük yeni bir mezar var.

 

Bugün 32 ziyaretçi (36 klik) kişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol